İşaretler varılacak hedefleri olan içindir.... ayrica Bill James der ki: "Expect problems and eat them for breakfast!" :D

20 Şubat 2009

ben bir palmiye gölgesi buldum...cebimde fi$lerim...

yazamadigim haftalar icerisinde neler mi yaptim...?

Ankaradan bir arkada$imiz geldi ve haftasonlari bende kaldi, hafta ici arkada$larimda ikamet etti. tabiki onu elbirligiyle gezdirmeye cali$tik.

Tur yaptik Roermond, Maastricht, Aachen, Köln, Düsseldorf gibi $ehirlere. Hava felaketti. Kiz gitti güne$ acti burda... $anssizmi$...

Bowling oynadik, billard oynadik eh birde ak$amlari cerkes dügünleri düzenledik...

Gelsin metezler, gitsin tantuniler, künefeler...

Arkada$larim ve ben, yani biz "üc salak$örler" olarak onu gercekten memnun etmeye cabaladik.

Kizi gayette memnun gönderdik gibi geldi bana... In$allah yanilmami$imdir.
Eh onun sayesinde biz de gezmi$, eglenmi$ olduk :)

Yine gelmesini diliyoruz... öpüyoruz Cidemimi burdan...

18 Şubat 2009

Allah´in bir hikmeti...

Cuma gününden beri hastayim... nezle oldum.. Gerci kafadan zaten hastaydim, bedene nüksetmesi pek $a$irtmamasi lazimdi beni.

Doktor bir kac gün daha rapor vermek istemesine ragmen, bu teklifi reddettigim icin enayinin tekiyim. Dün den beri cali$iyorum yine ve okula gidiyorum....

Ama halimi ne siz sorun ne ben söyliyim. Bugün gercekten cok felaket bir gün. A$iri yogun... Nasil cali$tim, nasil onca i$i yaptim gercekten hic bir fikrim yok.
Ba$ agrilari beni acayip yoruyor. $u an da ba$im catlamak üzere... Okula gidecegim birazdan... Ve ben ölmek istiyorum.

Allah´in bir hikmeti diyip güne devam edecegim... Sizler (okuyan varsa $ayet) saglikli kalin...

12 Şubat 2009

Co$tum ben... hadi hobbaaaaa!

Bu gece yazdikca yazasim geliyor..

Sadece kendimle ilgilenmek istiyorum anla$ilan... Hakkimdir! Yaparim...

Vaz gectim... Iyi geceler :P

Bilgileriniz yanli$ efenim...

Kirk yil sonra film izleyebilme $erefine nail olunca fikirlerimi yazasim geldi.. Film ele$tirmeni olmadim... Haddim degil zaten :)

EMEGE SAYGIM VAR... ama sevmek zorunda da hissetmiyorum kendimi... huyum kurusun...

: )

Benjamin button´in tuhaf hikayesi...




























efenim... "teene" olmayan arkada$im bu filmi de getirmi$ti sagolsun.

Film ilgincti, ama iyiydi diyemiyorum nedense... Birdaha "zorlanmadikca izlemem" filmlerindendi benim adima.

Filmin temasi sira di$i ve güzel, yalniz uygulama ho$uma gitmedi... Cogu bölümlerin cok uzun soluklu olmasi beni bunaltmaya yetti acikcasi. Bazi yerlerini cok fazla "duygusal anlamda" abartili buldum.
Oyunculugunu begendigim bir tek Cate Blanchett ve huzur evinde ya$ayan, ikide bir "bana 7 kez $im$ek vurdugunu biliyor muydun? Bir keresinde ...." diye söylenen dede oldu :)))

Cok ta mühim bir film degil benim acimdan. Bak, rafa kaldir, at. Bunca grammy icin niye aday gösterildi hic anlami$ degilim...

Gerci... Titanic furyasinin ardindan 3-5 sene gecmi$ti..ve ben tesadüfen televizyonda izlemi$tim.. O filme tam 11 oscar verildigini biliyordum...
Filmi izlerken $a$kin bir $ekilde sadece $u gecmi$ti kafamdan.... "Bu filmi izlemek icin 1 kuru$ bile vermem...buna 11 oscar dagittilar heh?! Vay Salaklar!"

Sanirim bizim genclesen bebek dedemiz de 8-9 tane toplar... ne de olsa titanic kadar sacma...

Twilight...




















efenim... artik "teene" olarak tabir edemeyecegimiz bir arkada$im bana bu filmi izlettirdi.... cok begendigini ifade edince, filmi de elime verince, ben de izleyiverdim... sirada kitaplari varmi$

-okumazsam beni kesermi$ -

Ilk ba$ta "aman yarabbi yine bu sacma vampir/korku/ergenlik cagindaki genclerin delirdigi kötü filmlerden" diye dü$ündüm.

Yanilmadim! :) Hemde biraz yanildim :)
Ama i$in ilginc tarafi diyaloglarin bazi bölümleri gercekten güldürdü beni (Ve bu zordur..ne gora ne de recep ivedike güldüm..hatta hic bir komedide gülmedim ben! garip olabilirim...)
Ve ne hikmetse vampir olacak olan herifin dogal halini hic begenmedigim halde, filmdeki görüntüsü -kötü buldugum makyaja ragmen- cok ho$ geldi bana. Yemegine a$ik olmasi da filmin ana temasi ve traji-komik yaniydi i$te :)

Ne hikmetse, oyunculuklari gercekten cok iyi olmadigi halde, filme "kötü, pis, bög!" diyemiyorum... hani vampirlerin gündüz vakti de dola$abildikleri ve "normal" bir aile ortamlarinin olabilecegi kurgusu gercekten cok ho$uma gitti. Filmde gördügünüz kötülerin bazen "normal" hareketler sergilemesi $a$irtici oluyor.

Esas kizimizin ne cok süper zeka, ne de cok aptal olmasi... kendi tabiriyle -"kendi halinde aciyla kivranan" -tiplerden olmasi, sakarliklar yapmasi, ailesiyle problemsiz olmasi, filmin kanimca en güzel yanlarindan biriydi. Sizleri bilmem ama, herhangi bir $ekilde dejenere olmu$ (her konuda-cirkinlik, aptallik, $i$manlik, ailesel yapi, sosyal durum vs...)ve belki kurtarilmi$, ya da o a$ama da olan tipleri filmlerde görmekten bunaldim. Genelde filmlerde karakterlerin bir evrim gecirmesi git gide bende esnemeye yol acmaya ba$ladi.... Tabii filme de bagli bu...

A$k filmlerini veya komedileri gercekten pek sevmiyorum. Daha cok gataca, the butterfly effect 1, a beautiful mind, seven, smokin aces ve jackie chan- filmleri, ve cekik gözlü insanda$larimizin gercekten cok güzel gerceklestirdikleri "martial arts" tarzdaki filmler cok ho$uma gidiyor.

Twilight kendinizi unutabileceginiz, ya da tam tersi -benim gibi genclik anilarinizi tazeleyebileceginiz-, hic kafa yormayan, rükü$, kötü yapilmi$, fakat tatli bir film....

Ayrica müzik adina filmde gecen bazi parcalar gercekten cok güzel...
Erkeklere tavsiye edemem...dikkat... uykunuz gelebilir :)

11 Şubat 2009

Bu ne bicim lacivert?!

Berbat günler vardir ya hani... Gece yatmadan önce moralinizi bozacak bir durum olmu$tur, ya da tarti$mi$sinizdir.... Sabah kalkamazsiniz cünkü yari uyumu$, yari uyumami$, hayalet varisinizdir... Her$ey inadina ters gitmeye devam eder... Du$ almak icin cok gec kalmi$sinizdir... Ya da coraplarinizi ters giymi$sinizdir... Zor bela evden ciktiktan sonra arabaya yakla$irsiniz... Ve kilidinin dondugunu fark edersiniz... Arabayi acamazsiniz. Üstelik anahtarin girdigi ve acabilme ihtimaliniz olan tek kapinin anahtar sistemi bozuktur.

Babaniz da yardimci olamaz, ve daha fazla gecikmemek icin (genel müdürden firca yemek te var i$in sonunda) taksiyle i$e gidersiniz... Fark etmez, siz cok zenginsiniz ya... I$e varinca genel müdürün zaten $irkette olmadigini ögrenirsiniz......

Bir de millet size genel olarak hayatla ilgili ne kadar $ansli oldugunuzu vidi vidilar...



Siz olsaniz, bu felegin carkina eder misiniz? Etmez misiniz?


10 Şubat 2009

A$agi tükürsem sakal, yukari tükürsem biyik...

asosyalim

asabiyim

dengesizim

$uursuzum

pesimistim

huysuzum

Bu durumu "kendimi" degi$tirmekte istemiyorum...

5 Şubat 2009

Terbiye(siz)lik ?!

acaba nasil yeti$tirildiniz cok merak ettim gercekten...

Daha demin bilgisayardan anlamayan, excel nedir bilmeyen, raporlarini bana yazdirmak icin yanima gelen bir "Promosyon bayani" istedigi $ekli $emali anlatmaya ba$ladi...

Normal insanlar arasi olmasi gereken bir distans, (yarim metre ile bir metre arasi kadar) bir mesafe vardir.
Bu yazilmami$ kurala genelde ic güdüsel olarak uyum saglariz. Cünkü ba$ka bir insana haddinden fazla yana$mak, tabiri caiz ise `agzina girmek`, rahatsiz edicidir. Farkli bir jargon da "Haneye tecavüz" de denebilir!

Iste bazi insanlar ne hikmetse buna uyum saglamaz, benim "Promosyon bayanim" gibi... Ve siz onlardan uzakla$tikca, istikrarli bir $ekilde üzerinize üzerinize yakla$maya devam ederler...Siz sinirden catlarsiniz, cünkü masa ba$indasinizdir ve kacacak yeriniz yoktur....

Ve siz bir türlü aldiginiz terbiye yüzünden $unu diyemezsiniz....

"Ya...XX...Agzin kokuyor güzelim.. biraz uzakta dur Allah a$kina ya..."

Sevgili günlük...

Bir haftasonlarim var zaten... bir de geceyarilarim... Onu da payla$tiramiyorum...
Beni parcaliyorlar resmen ya....

Birileri bana acisin yüzü suyu hörmetine be.... Gerci vazgectim.
Ben aciyorum yeterince..

Gece gel... yemek ye... bir saat sohbet et... yat... kalk.. i$.. okul... gel... yemek ye.. sohbet... uyu...

Harbiden zaman tekerrürden ibaretmi$. Yalan diyene kamyon girsin!

Nisanin ücünden itibaren 2 hafta eziyetten muafim.... Önceleri baya sevincliydim, ama artik beni irgalamiyor. 2 Hafta sonra ayni terane... tatilleri saymazsak 6 ay kaldi sayilir... Dayanmak lazim...
Yüzdük kuyruguna geldik, tüküreyim ben böyle felege, edeyim icine okulunda, i$inde.... bilmem neyindeeee....... demek olmaz. Oluyor... diyorum... ama uygulamada ba$arisizim....Zaten dinleyen de yok!

Ne halt etmeye disiplinliyim ki?!!! Niye ben de digerleri gibi kar$i gelemiyorum her$eye ve herkese???!!!

YAPMIYORUM ULAN! - demek cok mu zor ?! (Zor demekki beceremiyorsun... niye soruyorsun ki manyak!!!)

Oooof... hafta ici beni sabah 08:00 ve (24 saat arayla) sabah 08:00 arasi arayip bana ula$amayanlara, mesaj atip cevap alamayanlara duyurulur: MAIL ATIN KARDE$IM!

Her cuma ya da cumartesi bulu$malar... yok o eglence senin... yok gel oturalim gece yarilarina dek konu$alim ayaklari... ben sadece uyusam??? Hani anlayi$, empati yetenegi beklemiyorum artik kimseden.

Hafta sonunda sinif arkada$larima ek ders vermek kadar enayice bir $ey yoktur herhalde.... Birakiyorum YAPMIYCAM! Sanki kiymet biliyorlar...
Ne halt etmeye hayatimin 4-5 saatini deger bilmeyenlere yemek hazirlayip ders cali$tirmakla harciyorum ki?!!! Bir de sigaralarimi bitirip gidiyorlar ya... Agliycam... az kaldi...biraz daha acitasyon yapayim olacak...

Uyumak istiyorum...

Dinlenmek istiyorum...

Jiletliycem kendimi be günlük... Gebereyim gideyim... Ve vasiyetimdir: Bütün bu bunalimlarimin icinde bana dirdir edenler var ya... i$te onlar ***lerine kina yaksin!!!!!

(to whom it may concern: Kimsenin anlatacagi masal benim ya$adigimdan daha sacma ve uyku getirici olamaz...Bo$una parmaklari yormayalim...)

2 Şubat 2009

hmmmm...... :)


En sevdigim "Kafe" ve türkce...



Ben cok begendim...