İşaretler varılacak hedefleri olan içindir.... ayrica Bill James der ki: "Expect problems and eat them for breakfast!" :D

30 Ağustos 2009

Umut...

kadar insani motive eden ve ayni anda kahreden bir$ey var mi acaba?

Bazi $eylerin gercekle$meyecegini bile bile insanin o bazi $eylerin gercekle$mesini beklemesi. O kendisiyle verdigi ic sava$. O azim.

Hani bir laf vardir "Bununla ugra$acagina derslerine cali$saydin profesör olurdun" tarzinda... I$te, bende bazi $eylere her ümit bagladigimda bir lira atsaydim kenara cok zengin olurdum herhalde.

Kendimdeki bu azime, bu dayanikliliga $a$iyorum. Olmayacak duaya amin deme ic cabalarim yüzünden bir gün ba$ima gelecek var benim galiba... (Allah göstermez in$allah). Hala realize edemedimse, hissettirecek gibi geliyor... Cünkü me$hur Almanca ata sözü der ki:" Söz dinlemeyen, hissetmeye mecbur kalir. "

26 Ağustos 2009

Anlattim...

yazdim, cizdim, bagirdim, agladim, dinledim, sövdüm, sustum....

Yok Allah yok... bitmiyor..... eksilmesi gerektikce cogaliyor sanki bu meret...

24 Ağustos 2009

Kolay degil (mi$) bu i$ler...


"Ne var yani? 1 ay aglarim, 2 ay aglarim, 3. ay da unuturum gider! Yapmadigim $ey degil. Nasil oldugunu biliyorum. Hickimse bulunmaz hint kuma$i degil! Ben dahil hic kimse! Emin ol kimse ölmüyor! Sende ölmezsin, bende!"

Bunlar benim sözlerim. Bunlar harbiden inandigim sözlerdi. Zormu$ cok zormu$...
Kendi ili$kilerini daha kötü tecrübeler kar$isinda ate$e atmayan insanlari dinledim... Onlar hala mutlu mesut bir$ekilde. Bense....
Tok acin halinden anlamaz elbet. Senin icin yaniyormu$. Görünmeyen göz ya$lari akiyormu$ daima hüzünlü yenilgiyi pi$manligi kabullenmi$ gözlerinden...onlar anlamaz. Senin iyiligini istediler halbuki. $imdi ise üzüntünü görmezden geliyorlar. Nasilsa gecer, 1 ay aglarim, 2 ay aglarim, 3 ay aglarim ve gecer...

Cinnet gecirdim. Yakip kavuran bir sinirle her$eyi parcaladim, böldüm. Kendi kalbim de dahil olmak üzere.
Ya$ayanin yasini tuttum, ölü ilan ederek. Öldü demekle ölmüyor icindekiler i$te. Mantikla yenemiyorsun hisleri! Dünyanin öbür ucuna da gitsen pe$inde geziniyor hayaletler. O kadar canli, o kadar yakin... Narin bir dokunu$la göz ya$ini silmesini arzuluyorsun sana aciyan bir melegin.
Sana nasihat edenlerin ya$amlari akip giderken, sende ko$turmacaya dalmi$ ko$arken bir yerlere, onlar mutlu sen mutsuz, hayatta kaldigimiz gün sayaci sifira dogru ilerliyor...
Mutlu ya da mutsuz, sonucta hepimiz toprak olacagiz. Belki de tek tesellim bu...

Bugün sana fal kapattim ramazan oldugunu bilerek. Senin falina baktim binbir günah i$leyerek. O kadar aydinliktiki...O kadar temiz ve ferah. Aydinlikta sen kollarini uzatmi$sin ve bir kizda kollarini uzatmi$ sana dogru ucuyordu...Senin icin mutlu oldum gercekten...
Bir kadir gecesinde, seninle ben daha BIZ iken cok icten dua etmi$tim.. Allahtan kafana taktigin, düzeltmek istedigin her$eyi yoluna koyabilmen icin o kudreti dilemi$tim. Ve en önemlisi gercekten cok cok mutlu olmani dilemi$tim.
Bugün falinda mutluluk cikti senin... Ve ben kendi adima üzülsemde, fallarin yalan oldugunu bilsemde, senin mutlu olabilme ihtimaline inan cok sevindim....

17 Ağustos 2009

Mugla Gökova böyle bi$eydi i$te..






Fotolari büyük görmek icin üstüne tiklayin :)












Efendim,
konakladigimiz "Yücelen Otel****" gercekten cok güzel ve siradi$i bir otel.
Azmak irmaginin ve genel olarak doganin otel mimarisine endekslenmi$ olmasi onu diger otellerden cok ayiriyor. Otelin havuzunu irmagin kaynagina cevrelenmi$ bir $ekilde yapmi$lar.

Nail Cakirhan´in mimari oldugu otel evleri geleneksel Ula evlerinden esinlenerek yapilmi$ ve cok ayri bir güzelligi var. Kücük bir köprüden eve giriyor ve evin kendi icinde, ortasinda bir bahceyle kar$ila$iyorsunuz. Sekizgen bir yapiya sahip olan evin odalari bahceyi cevreliyor. Neredeyse her yerde, özellikle restaurant´in tavaninda i$lemeli ah$ap´tan yapilma göbekler mevcut.
Restaurant teras $eklinde ve iki katli. Üst kattaki manzara cok daha güzel ve fakat ama lakin A la carte :). Yani ödemeden manzara yok.
Servis a$iri iyiydi. Hicbir restaurant da böyle bir servis görmemi$tim. Her garsonun belirli konuklari oluyor ve yardimcilariyla sadece kendi konuklariyla özel ilgileniyor. Konuklara ciceklerle süslenmi$ tabaklar, icecekler servis etmek orada cok normal...
Yemeklere gelince. Benim yemekle pek aram olmadigi icin kiz arkada$imin damak zevkine göre yazayim: "Yani karnim doydu ama tabiiki tatmin olmadim - Dogru düzgün mangalda bir et, ne bileyim sicak zeytinyagli yemekleri özledim."
Kiz arkada$imin fotograf makinasinda kalan fotograflar 10 gün sonra elime gececek ve buraya daha güzel fotograflar ekleyebilecegim.
Kesinlikle ailelere ve dinlenmeye ihtiyaci olan ciftlere tavsiye edebilecegim bir otel. Genc arkada$lar en az 3 ki$ilik bir grup olarak dinlenmeye ve geziler yapmaya gelseler daha iyi olur. Zira iki ki$ilik kaldiginizda bunalabiliyorsunuz :)
5 gece 6 gün, her$ey dahil olarak, cift ki$ilik bir odada kaldik, fiyat gercekten makuldu ve ödedigimiz her kuru$a degdi.
Fiyati merak eden bana mail atabilir.
Sonuc olarak kesinlikle birdaha gidecegimiz ve de tavsiye ettigimiz bir yer :)


































Yakamoz

Deniz gündüzki haline inat tamamen durgundu. Gökyüzünü dolunay süslerken, tek bir kiz, tek bir $ezlonga oturmu$, denizin keyfini cikariyordu.
"Omuz ver karde$im. Denize dü$mü$ tüm yildizlari yine yerlerine dizelim" diye gecti aklindan. Yarim ya da yanli$ hatirliyordu bu eski $iiri ama ilk okudugunda hissettiklerinin aynisini ya$iyordu o an. Denize dü$en yildizlari saatlerce izlemek, sükunetin keyfini cikarmak istemi$ti hep. Ve o an bunu gercekle$tirmi$ olabildigi icin kirik, kimseyle payla$amadigi hazin bir mutluluk icindeydi.

Bir sigara yakti cigerlerinin hayrina. Arka fonda gitar e$liginde a$k $arkilari calarken o sigarasina odaklanmaya cabaliyor, ba$aramadigi icin kendine kiziyordu. Hala dokunuyordu ona $arkilar nedense...
Tabii ya. Illaki bir $ey bozacakti göz zevkinide. Hayalinde birden bire caprazina bir ciftin kurulup kumrula$masini izlemek zorunda kalacagi yoktu aslinda. Bakmamaya cabalasa da gözü yine de arada bir kayiyordu o yöne. Icten ice defolup gitmeleri icin onlara sövüyor, hatta dua ediyordu. Mutluluklarini izlemek istemiyordu. Ilk defa birilerinin mutlulugu batiyordu ona. Özellikle o gece.

Yalniz kalmak istiyordu. Sadece dolunay, deniz, yakamoz ve o. Ama kismet degildi i$te...
Eger olanak olsaydi raki icerdi kizcagiz. Zemine otururdu, kil yerine kumdan yapmi$ olsalardi sahili. Ayaklarini uzatir, $arkilar mirildanir ve aglardi sessizce. Ama malesef deniz kiyisi kildendi, pantolonu beyazdi, üc aylardaydi... Kalkip giderken odasina dogru sadece mirildanmak kalmi$ti ona, ve hic bitmeyecek yalnizligini dü$ünerek gözünden süzülen bir damla ya$.

"Ömrümüzün son demi, son baharidir artik. Maziye bir bakiver neler neler biraktik..."

16 Ağustos 2009

Almanyanin yollari ta$tan...

kimse cikaramaz beni ba$tan :)

Efendim daha evimize ayak basali bir saat oluyor. Pestilimiz cikmis vaziyette... sanirim 48. uykusuz gecirdigim saat dilimine gecmi$ bulunuyorum. Bu son gün cok yogundu. Uykusuzluk, evi toparlamak, gec kalmamak icin stres yapmak, agir bavullar, ko$turmaca, ucus... Neyseki yine odamdayim :) hic sevinecegimi dü$ünmemi$tim...ama odami görünce resmen sevindim.

Yarin in$allah odama ve dolayisiyla ba$ima gök ta$i dü$mezse fotograflarla birlikte bütün tatilimi belgelemeyi ve yorumlamayi dü$ünüyorum.

Bilgisayarsizlik cok zor imi$. Cep telefonundan kiytirik kücük ekranda mail okuyacagim diye yirtinmalarimdan sonra PC´me kavu$unca resmen ekrani öptüm....(Abartmiyorum! Yaptim bunu!) O kadar özlemi$im yani...

$imdi iyi bir uyku cekmem lazim...