İşaretler varılacak hedefleri olan içindir.... ayrica Bill James der ki: "Expect problems and eat them for breakfast!" :D

24 Temmuz 2009

Ilk denemem... hepsi hikaye :)

(Efendim yarin sabah Tatile cikiyorum :)
Türkiyeye ayak basacagim icin sevincli ve mutluyum. Bu arada ilk defa bir hikaye yazmaya cali$tim. Uzun soluklu oldu gibi geldi bana ama yinede cöpe atmaya kiyamadim. Iyi olsun, kötü olsun, burada bir yerlerde ibret olsun diye kalmasini istedim. Cünkü gerceklik payi büyük. Beni taniyanlar bilirler :)
Onun di$indaaaa.... bir kac saat sonra ucaga binecegim beeeeeeeeeen :) acayip sevincliyim!!! :))))) heheeee!! Herkese iyi tatiller dilerim!)


Agliyordu sessizce. Patlamak üzere olan bir volkan gibi geliyordu duygulari dalga dalga bogazina kadar. Dügümlenip kitleniyordu oracikta ve sonunda patliyordu gözlerinde. Bastirmaya cali$tikca, daha bir yüzeye cikiyordu duygulari sanki onunla inatla$ircasina. Otokontrolünü kaybetmi$ gibiydi. Hayal kirikligi, yas, kin, nefret, özlem, sevgi... Bütün bunlar birbirine kari$mi$ti sanki. Ayni anda hepsini birbirinden güclü hissediyor, hicbirini birbirinden ayirt edemiyordu. Odaklanmaya cali$tikca dagiliyor, dagildikca kayboluyor ve agliyordu.


En cokta kendine kiziyor ve aciyor gibiydi. Yine her$ey berbat olmu$tu. Yine asabiyetine yenik dü$mü$tü. Yine her$ey onun sucuydu. Secimler, tercihler, hatalar ve bunlarin sonuclari... Kendinden o sorumluydu. Kaderinden o sorumluydu. Her$eyden o sorumluydu. Yanli$ secimler yapmi$ti. Kimseye güvenmedigini ve olabilecek her$eye kar$i hazirlikli oldugunu sanmi$ti halbuki. Aldanmi$ olduguna, kendini aldatmi$ olduguna kiziyordu. $imdi ise sonuclarina katlanacak gücü bulamiyordu kendi icinde. Galiba en cok da buna kiziyordu.

Dayanamiyordu. Bu kadar haksizliga dayanamiyordu artik. O kimseye bir$ey yapmami$, bilincli bir $ekilde zarar vermek istememi$ti hicbir zaman icin. Olanlar, ya$adiklari aklina geldikce delirecek gibi oluyor, asabiyetini kontrol edebilmek adina cok caba sarf ediyordu. Zira edemediginde kendini dövmege yelteniyordu, ya da etrafinda ne varsa aci hissetmeden rastgele yumrukluyordu.

Ne yaptigindan, ne de dü$ündügünden haberdar degildi birdenbire. Asabiyetinin, pi$manliginin, hayal kirikliginin icinde bogulmu$tu sanki. Agladikca yok oluyordu benligi. Yok olmak icin agliyordu belkide farkinda olmadan. SIktigi di$lerinin arasindan "Allah" kelimesi cikiyordu sadece.

Belirleyemedigi bir süre sonra asabiyeti dinmi$ti. Saatlerce, öylece yattigi yerde, oda da gezinen ruhlara fisildiyordu.
Icinden döküldükce hisleri, dü$ünebilme yetisini kazaniyordu tekrardan..
Icinden dua etmeye ba$ladi "Sen verdin Rabbim, sen aldin...En dogrusunu elbet sen bilirsin. Sana $ükürler olsun.. Hamd olsun.. Katlanacak, dayanacak kudret ver bana Yarab..Tek istedigim bu."
Aglamadigini saniyordu, fakat göz ya$lari süzülüyordu göz kenarlarindan. Maskele$mi$ti yüzü sanki. Hareket edecek gücü bulamiyordu kendinde. Öylece yatiyordu. Donuk baki$larini bir perdeye, bir koltuga dikiyor uzun süre ayirmiyordu. Icten ice bu halinden korkuyordu. Delirdiginden ku$kulaniyordu. Delirmek istemiyordu. "Delirmi$ olsam bunlari dü$ünemezdim" diye kendini rahatlatmak icin cabaliyordu.
Yataktan kalkmak ne kadar zor olabilirdi ki? Cok zordu. A$iri zordu. Ilk denemede pes etti ve hafif acik olan camdan esen rüzgari seyretti perdesinin kivrimlarinda uzun süre. Ta ki derin ve deliksiz bir uykuya dü$ene dek.

Uyandiginda her$ey eskisi gibiydi. Normal bir gün gibi. Diger normal günlerden tek farki kendini agir yarali hissetmesiydi. Ic organlari parcalanmi$ti. Uzuvlarini kaybetmi$ti. Kalbini de bir yokladi. Can ceki$iyordu o da. O kadar yaraya, bereye ve hala cektigi aciya katlanamayacagindan korktu bir an icin. Sonra vaz gecti bu korkusundan. Yersizdi artik. Katlansa da, katlanmasa da durum degi$meyecekti. Degi$tirmeyecekti. Secim böyleydi. Böyle kalmasi gerekiyordu. Olanla ölüme cagre yok derler ya, o hesapti onunki. Evdeki hesabi car$iya uyduramami$ti madem. Hic hesap yapmayacakti artik.

Kalkabiliyordu nihayet. Yürüyebiliyordu. Aynanin yanindan gecerken $ok gecirdi bir an icin. Bu kendisi olamazdi. Bu ya$lanmi$, yipranmi$, morarmi$, cökmü$, cirkin yüz onun olamazdi. Gözleri ne hale gelmi$ti. Ne yapmi$ti kendisine böyle? Aynadaki yüze inanamiyordu. Bir kac tel saci bile beyazlami$ti. Bir gece de saclari beyazlayan insanlar vardi ailesinde. Demekki genetik bir olaydi aci cekmek onlar icin. Elini yüzünü yikayinca gecer saniyordu icindeki ve yüzündeki cirkinlik. Akan suya kari$ir ve kurtulur saniyordu. Yikadikca yikiyordu, ama düzelmiyordu hicbir$ey. En sonunda pes edip yataga uzanmi$ti yine. Saatinin takvimine bakmi$ti. Demek tam iki gün gecmi$ti ilk gözü ya$i süzüldügünden beri ve yine uykunun hafifligine dalmak icin, unutmak icin gözlerini kapatmi$ti, derin bir ic cekerek..

Uyandiginda her$ey eskisi gibiydi. Normal bir gün gibi. Yastigi sirilsiklam olmu$tu. Uykusunda aglami$ti besbelli. Telefonunun titre$iminden uyanmi$ti ve $imdi onu yataginin icinde arayip duruyordu. Sevgilisi ariyordu: "Günaydin uykucu. Hala kalkmadin mi sen?" ,
"Cok acayip bir rüya gördüm birtanem...dur bir dinle.. Cok kötüydü. Inanilmazdi......."

Ne Kabustu ama. Inanilir gibi degildi. O kabusu gercekten ya$adigini zannetmi$ti bir an icin ve cok korkmu$tu. Rüyalarda böyle aci cekilebilecegini hic tahmin etmemi$ti. En deger verdigi varlik ellerinden yitip gitti diye aklini oynatmi$ti neredeyse. O kadar gercekciydi ki....Neyseki bu sadece bir rüyaydi ve o cok ama cok mutluydu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

de bakalim...